21 Ağustos 2007 Salı

Gelecek kaygısı romatizma yapıyor

İyi bir gelecek uğruna gidilen kurslar, hazırlanılan sınavlar çocuklarda romatizma görülme sıklığını artırıyor. Romatoloji servislerine başvuran çok sayıda 'sınav mağduru' bulunuyor.

Romatizma, vücudumuzun hareket etmesini sağlayan kasları, kemikleri, eklemleri tutan, ağrı ve hareketlerin kısıtlanmasına yol açan, kimi zaman şekil bozukluğuna dek varabilen bir hastalık. 200'e yakın hastalığı kapsayan romatizma, yaygın inanışın aksine sadece yaşlılarda değil, çocuklar dahil her yaş grubunda görülüyor. Romatizma hastalığını ilginç kılan bir özellik de nedeninin tam olarak bilinememesi. Bazı romatizma türleri ise yaşam boyu sürüyor. Hastalığın zor tarafı özellikle neden olduğu ataklar. Romatizmanın alevlendiği dönemde oluşan ataklar kişiyi zorluyor. Üstelik atakların ortaya çıkması hastanın davranışından veya yaptığı hatalardan kaynaklanmıyor. Yapılan tedaviler hastalığı tamamen yok etmese de kişinin günlük yaşamını ağrısız ve rahat geçirmesini amaçlıyor. Masa başında çalışma alışkanlığı, bilgisayar kullanımı, beslenme ve stres de hem romatizmanın görülme sıklığını artırıyor, hem de hastalığı olanların kötüleşmesine yol açıyor. Özellikle çocuklarda artan romatizma dikkat çekici. Sınavlar, kurslar, okul üçgenindeki yaşam ve üstelik de oyun olarak da çoğunlukla bilgisayar veya play station tercih edilmesi yumuşak doku romatizmalarının sık görülmesine yol açıyor. Bu yazı dizisinde romatizma nedenlerini, türlerini ve hastaların yaşamını kolaylaştıran önerileri bulacaksınız.

Romatizmayı babaannenizin hastalığı olarak tanıyorsanız bilgilerinizi gözden geçirin. Çünkü bebeklikten yaşlılığa kadar her yaş grubunda görülüyor. Psikolojik kökenli romatizmaların çocuklarda sıklaştığını belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Huri Özdoğan, "Stres, sınavlar, kurslar, hep bir şeyleri yapma, bir yerlere yetişme, başarılı olma, ayakta kalma telaşı psikolojik kökenli romatizmaların artışında etkili" diyor. Özdoğan, romatizmayla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Romatizma nedir?
Romatizma deyince, genelde hareket sistemimizde ağrı ve hareket kısıtlığı gibi yakınmalara yol açan hastalıkları anlıyoruz. Hareket sistemi derken de temel olarak eklemleri, eklemler etrafında bulunan bağları, kirişleri, 'bursa' denilen kesecikleri, kasların kemiklere yapışma yerlerini, kasları, kemik ve bağ dokusunu anlıyoruz. Bu dokuları ilgilendiren sorunlar da romatizmal hastalıklar başlığı altında toplanıyor. Günlük kullanımda ise romatizma denince insanlar genellikle boyunda, belde, sırtta, kol ve bacaklarda ortaya çıkan, yağmurun geleceğini önceden haber veren ağrıları anlatmaya çalışıyorlar.
Birden fazla romatizma mı var?
Elbette. Tanımlanmış 200 civarında romatizmal hastalık var. Bunlardan birincisi yumuşak doku romatizmaları (fibromiyalji, dirsek, omuz, diz bağlarının hastalıkları), ikincisi zaman içinde dokunun yıpranması ve zedelenmesiyle ortaya çıkanlar (örneğin ostoeartroz ya da kireçlenme), üçüncüsü iltihaplı romatizmalardır. İltihaplı romatizmaları, eklemi tutanlar (romatoid artrit, ankilozan spondilit), bağ dokusu ve damarları tutanlar (örneğin sistemik lupus eritematosus, skleroderma, Behçet hastalığı) olarak sınıflayabiliriz.
Romatizmal hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştıran faktörler var mı ?
Örneğin güneş ışığının hem olumlu hem de olumsuz etkileri olabilir. Özellikle kemik gelişiminde güneşin rolünün önemi biliniyor. Bazı romatizmal hastalıklarda ise (sistemik lupus eritematosus gibi) güneş, hastalığın ortaya çıkmasını veya alevlenmesini tetikliyebiliyor. Bebeklikten itibaren doğru beslenme çok önemli. Hormonal faktörlerin de rolü var. Bazı hastalıkları, hamilelik ya da doğum da tetikleyebiliyor. Örneğin romatoid artritli bir kadın hamilelik döneminde hiç olmadığı kadar rahat edebiliyor ama doğumdan sonra hastalık 'ben buradayım' diyor.
Bazı romatizmaları, bazı bölgelerde daha sık ya da daha seyrek olarak görebiliyoruz. Ayrıca stresin hastalıkların ortaya çıkmasında ya da şiddetindeki etkisinden de söz edilebilir.
Romatizmanın görülme sıklığı nedir?
Değişik romatizmal hastalıkların sıklıkları da farklı doğal olarak. Ancak hepsini birden değerlendirirsek her 10 kişiden 3'ünde romatizmal bir sorun olduğu söylenebilir.
Modern hayat romatizmayı artırdı mı?
Hareket sistemindeki ağrı, hayat kalitemizi bozan rahatsızlıklara yol açıyor. Neredeyse 10 kişiden sekizi hareket sistemiyle ilgili olan bel, boyun, sırt, el ağrıları, uyuşma, yanma, karıncalanma gibi sorunlar yaşıyor. Psikolojik sorunlar da romatizmada etkili. Uyku kalitesi ağrıların şiddetiyle yakından ilgili. Çocuklarda psikolojik kökenli romatizmalara giderek daha sık rastlıyoruz. Hayat koşullarıyla bağlantılı olarak artıyor bu ağrılar. Stres, sınavlar, kurslar, hep bir şeyleri yapma, bir yerlere yetişme telaşı, başarılı olma, ayakta kalma telaşı bunda etkili.
Romatizma kadınlarda dahı mı fazla?
Kadınlarda daha fazla ancak fibromiyalji denen romatizmanın erkeklerde tedavisi daha güç. Çünkü kadınlar yardım istemeye daha yatkın. Erkekler, kabullenmekte, doktora gelmekte zorlanıyor. İltihaplı romatizma, çoğunlukla kadınlarda görülüyor. Ankilozan spondilit adlı romatizma türü ise erkeklerde daha fazla. Behçet hastalığı erkeklerde daha ağır seyrediyor. Gut erkeklerde daha sık, ancak kadınlarda menopozdan sonra daha fazla görülüyor. Çünkü menopoz döneminde hormonal değişimler oluyor. Bazı romatizmalar hamilelik sırasında ve sonrasında ortaya çıkabiliyor.
Romatizma kaç yaşında görülebilir?
Genetik faktöre bağlı olanlar çocuklukta, bazı organlarımızı daha fazla kullanmaya bağlı olanlar ise ileri yaşlarda ortaya çıkıyor.

Çok fazla ev işi yapmak da riskli
Romatizmanın nedeni nedir?
Tek bir nedeni yok. Nedenini bildiklerimizin yanında bir çoğunun da nedenini bilmiyoruz. Bildiklerimizin arasında genetik altyapı çok önemli. Mekanik nedenlerin, özellikle bazı yumuşak doku romatizmalarına yol açtığını biliyoruz. Düşme-çarpma dışında benzer bir hareketi uzun süre ve sık olarak yapmak da eklem ve çevresi dokuları zedeleyerek ağrıya yol açabilir. Örneğin sürekli bilgisayar kullanmak elde, elbileğinde, kol ve omuzda ağrı yapabiliyor. Bazı ev işleri, örneğin çokça halı, cam, yer silmek, halı silkmek gibi özellikle hanımlarımızın sıkça yaptığı işler de dirsek, omuz, boyun diz ağrılarına ve lokal romatizmal problemlere yol açabiliyor. Mikroplara bağlı romatizmalar da var. Metabolik bazı durumlar da eklemlerde iltihap ve dolayısıyla ağrıya neden oluyor. Ürik asit metabolizmasındaki bazı bozukluklardan kaynaklanan gut hastalığı buna örnek. Doğumsal eklem ve büyüme plağı sorunları da zamanla ciddi ağrı ve hareket bozukluğuna yol açabilir. Bu başlık altındaki hastalıkların önemli kısmının nedenini hala kesin olarak bilmiyoruz. Bağışıklık sistemi normalde bize ait olan yapılar ile olmayanı ayırt etmek üzere programlanmıştır ve bu sistem bizi düşmanlara karşı korur. Nedenini bilmediğimiz bazı durumlarda iç düşmanlarımızla mücadelede sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu iç düşman bazen tiroid bezinde olabiliyor, pankreasda olursa diabete yol açabiliyor, bazen de eklem ve bağdokusuna savaş açıp romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklara neden oluyor. Yani dost da düşman da aynı bedende bulunabiliyor. Romatizmal hastalıklarda zannedildiği gibi genel bir bağışıklık eksikliği söz konusu değil. Hastalar, yanlış bir inanışla bağışıklık eksikliği olduğunu düşünüp panikliyor ve piyasada da bolca bulunan bir çok üründen medet umuyor
Genetiğin rolünü biraz daha açıklayabilir misiniz?
Bazı romatizmal hastalıklarda genetik altyapı çok önemli. Çoğunlukla bir bireyinde iltihaplı romatizma olan ailelerin başka bir bireyinde de benzeri bir hastalık görülme riski artıyor. Birebir anne ya da babadan geçenler ise nadir. Belirlenmiş bir genetik bozukluğa bağlı olan Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) gibi hastalıklar var.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa

kurtlar vadisi pusu